Gazi Mustafa Kemal Atatürk - İlber Ortaylı

Türk Milletinin mensubu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşı olarak Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü tanımak, öğrenmek, araştırmak bir gereklilik ve bir görevdir. Öğrenilen şeyler yakın tarihe ilişkin zihinlerimizde, gönüllerimizde ışık ve gıda olmaktadır. Atatürk'e ilişkin bilgiler, mevcut durumu ve gelecekte karşılaşabileceğimiz durumları sağlıklı değerlendirebilmenin ön koşulu niteliğindedir. Kitabı bu düşüncelerle okudum. Okumayı tamamladıktan sonra Atatürk hakkında bildiklerim pekişti, netlik kazandı; aynı zamanda bilmediğim birçok konuyu da öğrenmiş oldum. Bu blog yayınında kitaba ilişkin izlenimlerimi özetlemeye çalıştım.


  • Kitabın Adı: Gazi Mustafa Kemal Atatürk
  • Yazarı: İlber Ortaylı
  • Türü: Biyografi
  • Baskı Türü: Matbaa Basımı
  • Yayın Tarihi: 2018
  • Yayınevi: İstanbul, Kronik Kitap
  • Sayfa Sayısı: 476

Kitapta, Atatürk'ün yaşadığı zaman dilimi içinde Osmanlı Devletinin toplumsal, ekonomik ve politik durumu betimlenmiş, girdiği savaşlar açıklanmış, yorumlanmıştır. Bu ortamlarda Atatürk'ün kişiliğinin, eğitiminin, askerliğinin, liderlik özelliklerinin oluşum ve gelişim süreçleri anlatılmıştır. I. Dünya Savaşından yenik çıkan ülkemizde rejimin İstanbul'daki Osmanlı Saltanatından Ankara'daki Millet Meclisine geçişi ve Cumhuriyete dönüşümü, bu süreçlerde Atatürk'ün rolü ve liderliği değerlendirilmiştir. İnkılaplar açıklanmıştır.

Kronik Yayınları

Ortaylı, kitabında duygusallıktan, abartmalardan, kin ve nefretten uzak akıl, mantık ve belgelerin ağırlıklı olduğu bir üslup kullanmıştır. Örneğin, Çanakkale savaşlarında yenik düşen İngiliz ordusuna yönelik aşağılayıcı, hakaret içeren cümleler kullanmamıştır, hatta İngiliz ordusunun ve donanmasının başarılı bir çekilme harekatı yaptığını belirtmiştir. Aynı üslup Atatürk'ün yurt içindeki muhalifleri ile padişah ve halifeye yönelik açıklamalarda da kendini göstermektedir. Muhaliflerin abartılı suçlamalarını içeren konuları ele almaktan çekinmemiş, bunları soğukkanlılıkla yorumlamıştır. Örneğin, Atatürk'e aşırı otoriter suçlamasında bulunanlara aynı tarihlerde İngiltere'nin, Almanya'nın İtalya'nın, Fransa'nın, Rusya'nın otoriterlik derecelerini mukayeseli olarak göstermiştir. Atatürk'ün genç nesillere öğretilmesinde bu üslubun daha etkili olacağı düşüncesindeyim. Zayıf insanlar başkalarını aşağılayarak, karalayarak yükselmek isterler. Atatürk zaten yüksek bir lider, yüksek bir şahsiyettir, muhaliflere duygusal yaklaşmanın gereği yoktur.

Aşağıdaki paragraflarda, kitapta açıklanan önemli gördüğüm hususları belirtmeye çalıştım.

Atatürk'ün kişiliğinin ve politik görüşlerinin yetiştiği çevre, aldığı eğitim, girdiği savaşlar ve çağının genel özellikleri ile karşılıklı etkileşimi vardır. Çocukluğunun geçtiği Selanik, Osmanlı ülkesinde değişik uluslardan tüccarların gelip gittiği, farklı dinlerin ve cemaatlerin bulunduğu adeta o günün dünyasının örneklemi niteliğinde bir şehirdi. Atatürk dünyayı daha çocukluğunda tanımıştır. Bu bir zenginliktir.

Eğitim gördüğü askeri okullarda lisan, hitabet, tarih, coğrafya, matematik çok iyi öğretiliyordu ve Atatürk bu alanlarda yüksek niteliklere sahiptir.

Atatürk Türk Milliyetçisidir. "Gelibolu Cephesini, Kafkas Cephesini, Süveyş'i, Kut'ül Amare'yi ve Galiçya'yı yaşayan nesle kimse Türklükten başka bir kimliği kabul ettiremez."

Ortaylı, saltanattan cumhuriyete geçiş sürecini bir rejim değişikliği olarak yorumlamaktadır. Devlet aynı devlet, millet aynı millettir ama rejim değişmiştir. Padişahtan Ankara Hükumetine ciddi bir muhalefet gelmez, hatta İstanbul'da padişaha bağlı meclisin birçok üyesi Ankara'daki meclise katılmışlardır.

Ortaylı, Balkan Savaşlarında ve Birinci Dünya Savaşında iktidarda olan İttihat ve Terakki'nin diplomasiyi iyi kullanmadığını, hayalci ve maceracı bir politika izlediğini vurgulamaktadır. Atatürk, bu hataları değerlendirmiş ve İstiklal Savaşında diplomasiyi çok iyi kullanmıştır. Maceralara ve hayallere kapılmamış, temkinli hareket etmiştir. Onun temkinliliği, mağlubiyeti kabullenen pasif bir temkinlilik değil akılcılıkla birleşen mücadeleci, inkılapçı, aktif  bir temkinliliktir. Ne zaman çekileceğini, ne zaman ilerleyeceğini, ne zaman duracağını iyi ayarlamıştır.

29 Ekim 1923'de Cumhuriyet ilan edilmiş, Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devletinin İlk Cumhurbaşkanı olmuştur. Cumhuriyet devrinde inkılaplar yoğunluk kazanmıştır. Hilafetin kaldırılması ve laiklik, hukuk, harf, kılık kıyafet vb. inkılaplara ilişkin bilgiler ve yorumlar kitaptan okunabilir.

İnkılaplardan yaklaşık 90 yıl sonra bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak şöyle düşünüyorum: Babadan oğula geçen bir  saltanatla yönetilmek istemem. O zamanlarda bile işlevselliği olmayan halifeliğin Türkiye'de olmasının mevcut duruma bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Mezheplere, tarikatlara, cemaatlere bölünmüş bir İslam dünyasında birliği sağlamanın mümkün olmadığı düşüncesindeyim. Bu alfabeden memnunum, yabancı dilleri ve bilgisayarı daha kolay öğreniyorum. İstersem Arapçayı, Osmanlı Türkçe'sini öğrenebilirim, bir mani yok. Medeni kanunla ilgili bir sorunum yok. Giydiğim elbiselerden, kılığımdan kıyafetimden memnunum. Tüm bunların ötesinde, Türkiye'nin bölgesinde önemli bir güç olduğunu, dışarıda kalan Osmanlı bakiyesi ülkelerin,  özellikle Arapların ve Orta Doğu'nun perişan vaziyetlerini görüyorum, Türkiye'nin farklılığının Atatürk ve İnkılapları neticesinde meydana geldiğini biliyorum. "Tarihte bir kapı açıldıktan sonra şayet kapanmıyorsa artık orada bir devrimden bahsedilebilir."

Atatürk, 1919'dan 1927 tarihine kadar geçen sürenin muhasebesini yaptığı büyük Nutuk'u kaleme almıştır. Büyük Nutuk'u 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde kesintisiz okumuştur. "Nutuk'un güzel bir dili vardır. 19., 20. yüzyıl dönemecindeki modern orduların subaylarının geniş kitlelere hitap için hem zengin hem de kolay anlaşılır bir dil kullanmaları kurmaylık eğitiminin gereklerindendir. ... Nutuk'un aslının ve dil üslubunun muhafazası hedef tutulmalıdır. ... Gençlik Atatürk'ün Nutuk'unu kendi üslubuna en uygun ve zengin metinden izlemelidir."

Biyografilerin bir işlevi de büyük devlet ve bilim insanlarının özel hayatlarını, kişisel özelliklerini açıklayarak okuyucunun örnek alabileceği davranışları belirlemesidir. Ortaylının bu kitabında Atatürk'ün kişilik özelliklerine ilişkin ayrı bir bölüm ayırması çok önemlidir.

Çok okunanlar:

Zengin Doğdunuz - Bob Proctor

Beyin, Zihin, Bilinç, Bilinçaltı ve Alışkanlıklar Konulu 6 Kitap

Viktor E. Frankl'ın Üç Kitabı