Ana içeriğe atla

Viktor E. Frankl'ın Üç Kitabı

Viktor Emil Frankl, 1905-1997 tarihlerinde yaşamış, Avusturyalı nörolog ve psikanalisttir. II. Dünya Savaşında Nazi toplama kamplarında üç yıl zor koşular altında yaşamıştır. Kamplardan sağ kurtulan nadir insanlardan biridir.

Üçüncü Viyana Ekolü olarak bilinen logoterapi psikanaliz tedavi yönteminin kurucusudur. İnsan hayatında temel güdü olarak kabul edilen ilkeler bağlamında birinci ekol, haz ilkesini savunan Freud'un ekolüdür. İkinci ekol, üstünlük ve güç ilkesini savunan Adler'in ekolüdür. Frankl'ın geliştirdiği üçüncü ekol ise insanın anlam arayışı ilkesini savunmaktadır.

Okumayı tamamladığım yazarın üç kitabında, onun Nazi toplama kamplarında yaşadıklarının da etkisiyle geliştirdiği logoterapi kuramının ayrıntılı açıklamaları yer almaktadır. Bu yazıda kitapların künyelerini ve okuma sonrası edindiğim izlenimleri kısaca belirttim.

  1. İnsanın Anlam Arayışı
  2. Duyulmayan Anlam Çığlığı, Psikoterapi ve Hümanizm
  3. Anlam İstenci, Logoterapinin Temelleri ve Logoterapi Uygulamaları

1. İnsanın Anlam Arayışı

Okuyan Us Yayınları
  • Yazarı: Viktor Emil Frankl
  • Dili: Türkçe, Çeviri
  • Çeviren: Selçuk Budak
  • Türü: Psikanaliz
  • Baskı Türü: Matbaa Basımı
  • İlk Orijinal Yayın Tarihi: 1946
  • Yayın Tarihi: 2018, 48. Baskı
  • Yayınevi: İstanbul, Okuyan Us 
  • Sayfa Sayısı: 166

Kitap iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, yazarın Nazi toplama kamplarında yaşadıkları, içleri burkan hüzünlü anıları yer almaktadır. Kamp hayatı açlığın, baskı ve işkence altında ölesiye çalıştırılmanın, insanlık dışı her türlü cefanın yaşandığı bir hayattır. Yaşlılar, zayıflar, sakatlar gaz odalarına gönderilmekte, ölüme mahkum edilmektedir. Yazar, bu kamplarda eşini ve çocuklarını da kaybetmiştir. Tüm zorluklara karşın orada yaşamın ve acının kendisi ve gözlemlediği bazı esirler için bir anlam taşıdığını keşfetmiştir. Bu keşif, onun daha sonra kuracağı logoterapi kuramının temelini oluşturmuştur.

İkinci bölüm logoterapinin kuramsal dayanaklarını, ilkelerini, uygulamalarını ve kapsamını anlatmaktadır.

Frankl'ın bu kitabı, 30'un üzerinde dile çevrilmiş 15 milyonu aşkın kişi tarafından okunmuştur.

İnsanın gerçekte ihtiyaç duyduğu şey, gerilimsiz bir durum değil, daha çok, uğruna çaba göstermeye değer bir hedef, özgürce seçilen bir amaç için uğraşmak ve mücadele etmektir.

2. Duyulmayan Anlam Çığlığı, Psikoterapi ve Hümanizm

Totem Yayınları
  • Yazarı: Viktor Emil Frankl
  • Dili: Türkçe, Çeviri
  • Çeviren: Selçuk Budak
  • Türü: Psikanaliz
  • Baskı Türü: Matbaa Basımı
  • İlk Orijinal Yayın Tarihi: 1978
  • Yayın Tarihi: 2018,
  • Yayınevi: İstanbul, Totem Yayınları 
  • Sayfa Sayısı: 168

Logoterapi kuramının temeli olan "anlam" kavramının diğer psikoterapi yaklaşımlarıyla karşılaştırılarak açıklandığı bir kitap. Her konu ayrı bölümler halinde sunuluyor. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli yüksek niteliğin yaşamı anlamlandırmak olduğu vurgulanıyor. Logoterapinin determinist yaklaşımlardan farklı olduğu vurgulanarak anlamın kişiden kişiye ve zamandan zamana farklılık gösterebileceği belirtiliyor. Günümüz insanında anlam arayışının kitlesel boyutta olduğu, nevrozlarda, alkol ve uyuşturucu alışkanlıklarında anlam boşluğunun doldurulamayışının etkili olduğu açıklanıyor. Kişinin terapi veya kendi çabasıyla yaşımına anlam katabilecek kapasitede olduğu savunuluyor.

Logoterapinin, tekniklerden daha çok insanı anlama ve anlamlandırma çabalarından oluştuğu anlatılıyor. Bununla birlikte yazarın diğer kitaplarında da vurgulanan "paradoksik niyet" tekniği diğer birçok terapi yaklaşımlarında da yoğun olarak kullanılan geçerli bir teknik. Kişinin rahatsız olduğu durumlardan kaçmak yerine tam tersine onların üstüne gitmesi, onlara ters olarak niyet etmesi tekniği. Örneğin kekeme iseniz daha yoğun kekeme olmaya niyet etmek. Araştırmalar bu tekniğin işlediğini ve kişiyi kurtardığı yönünde bulgular içeriyor. Örneğin, bir okul tiyatrosundan kekeme rolü verilen bir kekeme öğrencinin rol esnasında düzgün konuştuğu ve kekemeliğinin iyileştiği gözlenmiş. Kitapta benzer birçok örnek var.

Psikoterapistin görevinin anlam önermesi kesinlikle kabul edilmiyor. Anlam, kişiye özgü potansiyel bir nitelik olup onu kendisinin keşfetmesi gerekiyor. Terapistin görevi kişiye kendi anlamını bulmasında yardımcı olmak.

Paradoksik niyet kullanmam, aynanın karşısında ağlamaya benziyor; her nasılsa ağlamanıza engel oluyor. Aynaya bakarken ağlayamam.

3. Anlam İstenci, Logoterapinin Temelleri ve Logoterapi Uygulamaları

Öteki Yayınevi
  • Yazarı: Viktor Emil Frankl
  • Dili: Türkçe, Çeviri
  • Çeviren: Mustafa Yalçınkaya
  • Türü: Psikanaliz
  • Baskı Türü: Matbaa Basımı
  • İlk Orijinal Yayın Tarihi: 1969
  • Yayın Tarihi: 2018, 2. Baskı
  • Yayınevi: İstanbul, Öteki Yayınevi 
  • Sayfa Sayısı: 211

Logoterapi kuramı ve terapi yaklaşımının bütüncül olarak sunulduğu bir kitap. Frankl'ın çok iyi bildiği, zaman zaman yazıştığı Freud'tan ve Adler'in kuramından farklı boyutlarını kitaptan rahatlıkla öğrenebiliyorsunuz. Logoterapi, insanı id, ego ve süperego etkileşimlerinin mekanik sonucu olarak görmüyor. Onların üzerine, insan olmanın farkını yansıtan bağımsız ve özgün anlam kavramını kuruyor. Vicdanı süperego ile özdeşleştirmiyor aksine vicdanın süperego ve değerler ile çelişebileceğini belirtiyor. Vicdanın, anlam ve değerlerin bir yansıması olduğunu kabul ediyor. Benzer şekilde dinin psikanalitik bir yüceltme ile ortaya çıkan mekanik bir haz arayışı değil bir anlam ve kurtuluş aracı olduğunu savunarak psikolojik iyileşmede dinin önemini gözardı etmiyor.

Koşullu öğrenme temelli davranışçı yaklaşımlardan çok hümanist yaklaşıma ve varoluşçuluğa daha yakın olduğu söylenebilir. Ancak logoterapi özgün bir yaklaşımdır.

Varoluş boşluğunun çağımızda yaygınlaştığını, değerlerin öneminin azaldığını vurgulayarak anlam boşluğunun doldurulması çabalarının daha da önem kazandığını belirtiyor. Özellikle ölümlü olmanın getirdiği boşunalık duygusunun, yaşanmış her anın ve hatıranın acı da olsa evrende bir anlam taşıdığını ve asla yokluğa hiçliğe gitmediğini vurguluyor. Ölüm günü yaklaşmış kanser hastalarının son günlerinde bile bu anlam duygusunu keşfetmelerine yardım ederek onların dünyadan huzurlu ayrılmalarına yardımcı oluyor.

Tomurcuklanmasa incir ağaçları, / Asmalar üzüm vermese, / Boşa gitse de zeytine verilen emek / Tarlalar ürün vermese de / Boşalsa da davar ağılları / Sığır kalmasa da ahırlarda, / Ben yine TANRI sayesinde sevineceğim / Kurtuluşumun Tanrı'sı sayesinde sevinçten coşacağım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zengin Doğdunuz - Bob Proctor

Proctor'a göre mutsuzluğun nedeni hayalleri gerçekleştirememektir. Bu kitabında, arzu ve isteklerin gerçekleştirilmesi yolunda zihinsel bütünlük, tutarlılık, disiplin ve planlamanın önemini, yöntemlerini açıklamıştır. Evrenin oluşumundan lokmayı ağzımıza atmaya kadar her şey, önce bir fikir bir düşüncedir. Bu fikir, çevresindeki tamamlayıcı unsurları kendine çekme gücüne sahiptir. Fikirler bir bakıma eyleme götüren plan ve enerjilerdir. Fikirler kişinin kendisini yönlendirdiği gibi çevreyi de yönlendirme gücünü içerir. Pozitif (materyal) dünyada gözlenen, ölçülüp tartılan her şeyin düşünce, fikir (idea) arka planı vardır. Yazarı: Bob Proctor Dili: İngilizce Orijinal Adı: You Were Born Rich Türü: Kişisel Gelişim Baskı Türü: PDF İnternetten İndirme Tarihi: 2016 Orijinal Yayın Tarihi: 1984 Yayınevi: Proctor Gallagher Institute Web Sitesi: Proctor Gallagher Institute Sayfa Sayısı: 207 İnsanda fikirler zihin veya akıl yoluyla üretilir. Proctor, bir çok kişisel

Beyin, Zihin, Bilinç, Bilinçaltı ve Alışkanlıklar Konulu 6 Kitap

Beyin, zihin, bilinç, bilinçaltı ve alışkanlıklar konularında 6 kitap okudum. Bu yazıda hepsinden edindiğim genel izlenimi özetledim, ardından ilgili kitapları tanıtmaya çalıştım. Incognito, Beynin Gizli Hayatı, David Eagleman Beyin, Senin Hikayen, David Eagleman Atomic Habits, James Clear The Science of Getting Rich, Wallace D. Wattles Believe in Yourself, Dr. Joseph Murphy The Power of Subconscious Mind, Dr. Joseph Murphy Yaşamınızın ne kadarı kontrolünüz altında? Hayatı dilediğim gibi yönetebiliyorum diyorsanız yanılıyorsunuz. İçimizde erişimimize kapalı engin, zengin, 24 saat etkin ve yetkin olağanüstü nöral örüntüler taşıyoruz. Onlar genlerle programlanır, yaşamımız boyunca kurduğumuz etkinlikler ile karşılıklı etkileşime girerek  örgülerini oluşturur, kişiliğimizi,  tutum ve davranışlarımızı ateşler, şekillendirir. Sıradışı bu dünyada olup bitenin çoğundan haberdar değilizdir.  Olmak isteyip olamadığımız kişilikler, kazanmak isteyip k